bağcılar escort

deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren siteler meritking giriş kingroyal giriş

“Müdürün müdürü soruşturması öncelikle etik değil”

Tire 23.01.2017 - 09:29, Güncelleme: 19.02.2023 - 03:58
 

“Müdürün müdürü soruşturması öncelikle etik değil”

Bağımsız Eğitim Sen Tire Genel Teşkilatlanma Sektörü İzmir İl Başkanı Resul Kara, dikkat çeken ilginç iddiaları içeren bir basın açıklamasında bulundu. Açıklamasında isimlere, makamlara ve kurumlara değinmeden eleştiri ve tepkisini ifade eden Kara’ya göre, bazı okul müdürleri ile ilgili başlatılmış olan soruşturmaları, yine başka bir okulda müdür olan meslektaşları yürütmekte ve bu durum yasalara aykırı. Kara’nın iddia ve eleştirilerinin yer aldığı uzun basın açıklamasında şu cümleler yer aldı. “KANUNSUZ DAVRANAN İDARECİLER SUÇ İŞLEMEKTEDİR” “Son günlerde göze çarpmaktadır ki idare suç işleyen idarecisine karşı hamiyane davranarak suçu yok sayıp, suçluyu kurtarmak için çeşitli yöntemlere başvururken hizmetlisinden memuruna tüm dik duran memurun başını ezmek için gereğinden fazla kuralcı hatta zaman zaman kuralsızca davranmaktadır. Bir sendikacıyı yaptığı basın açıklamasından dolayı kanunen idari soruşturma açma yetkisi olmadığı halde iki tane maarif müfettişi görevlendirip soruşturma yürütmekten, kanunsuzca davranmaktan geri durmayan idarenin ne hikmetse 1739 Sayılı Milli Eğitim Temel Kanuna göre suç işlemiş Eğitimin genel amaçlarıyla bağdaşmayan ve okul müdürlüğünden el çektirilerek başka bir kuruma öğretmen olarak ataması yapılması gereken okul müdürü hakkındaki soruşturmayı bir başka okul müdürünü muhakkik olarak atayarak soruşturmanın üzerine örtmeye çalışması hiç etik ve ahlaki değildir. Bu durum ne yasalarımızla, ne hukuk kurallarıyla da bağdaşmamakta ve bu kurallara aykırı olduğu için ayrıca idarenin yapmış olduğu altına imza koyduğu bu tür kanunsuz kararlar suç teşkil etmektedir. Bir okul müdürü hakkında diğer bir okul müdürünün inceleme soruşturması yapması, 4483 Sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin yargılanması hakkındaki kanunun 5. Maddesine aykırıdır. Bu birincisi, ikinci hususa gelince 3056 Sayılı Başbakanlık Teşkilatı hakkındaki Kanun Hükmündeki kararnamenin değiştirilerek kabulü hakkındaki kanunun 2. Maddesinin (a) ve (f) bendine aykırı olduğu için idarenin bu kanuna da muhalefet ettiği açıktır. Dolayısıyla kanunsuz davranan idare ve idareciler külliyen suç işlemektedir. Yürütme ve Denetim mekanizmasının başında yer alan idare amirleri kalkıp bu tür hukuksuz işlemlerine kendileri denetlemeyeceklerine göre bu tür hukuksuzları artık bizler gerek vatandaş olarak,  gerekse Sivil toplum Kuruluşu olarak Türkiye Cumhuriyeti Savcılıklarına suç duyurusunda bulunmak zorundayız. Ancak bu tür hukuksuzluklar için yaptığımız suç duyurularının ne hikmetse ‘Adaletin gözü kör ayağı topaldır geç ilerler ama nihayetinde hedefine ulaşır’ bahanesiyle Savcılıklarda tutulduğunu bekletildiğini görmek de bizleri üzmektedir. Biz de diyoruz ki ‘Geç gelen adalet, adalet değildir’ sayın yetkililer. Biz adaletin tecellisi için galiba yetkililerden daha fazla gayret sarf etmek zorunda kalacağız gelinen nokta bize bunu göstermektedir. Uzun lafın kısası Danıştay 1. Dairesi’nin 1997/123 Esas ve 1997/115 Karar Sayılı Kararı ile Danıştay’ın bahse konu kararına göre emsal özelliği taşıyan Samsun Bölge İdare Mahkemesi 1. Dava Dairesi’nin 2016/88 Esas ve 2016/97 Karar Sayılı Kararına göre bir okul Müdürü Hakkında başka bir okul müdürünün inceleme ve soruşturma yürütmesi hukuksuzdur ve idareler hiçbir hukuksuzluğun altına imza koyamaz. Diğer yandan 4483 Sayılı Yasanın 5.Maddesi gayet açıktır şöyle ki ‘…..izin vermeye yetkili merciin, bu Kanun kapsamına giren bir suç işlendiğini öğrendiğinde ön inceleme başlatacağı, ön incelemenin izin vermeye yetkili merci tarafından bizzat yapılabileceği gibi, görevlendireceği bir veya birkaç denetim elemanı veya hakkında inceleme yapılanın üstü konumundaki memur veya kamu görevlilerinden biri veya birkaçı eliyle de yaptırılabileceği, ön inceleme yapacakların, izin vermeye yetkili merciin bulunduğu kamu kurum veya kuruluşunun içerisinden belirlenmesinin esas olduğu, işin özelliğine göre bu merciin, anılan incelemenin başka bir kamu kurum veya kuruluşunun elemanlarıyla yaptırılmasını da ilgili kuruluştan isteyebileceği, bu isteğin yerine getirilmesinin ilgili kuruluşun ise takdirine bağlı olduğu , ‘vekillerin durumu’ başlıklı 14. maddesinde ise, ‘Bu kanununun uygulanmasında Vekillerin asillerin tabi olduğu usule tabi olacağı’ hükme bağlanmış olduğundan dolayı bir okul müdürü diğer okul müdürü hakkında inceleme ve soruşturma yürütemez. Yürütürse bu yürütülen soruşturma kanunsuz olur ve idareler hiçbir kanunsuzluğun altına imza koyamaz. Diğer taraftan bu tür soruşturmalarda toplum bilir ki bir okul müdürü hakkında diğer okul müdürü hakkıyla bir ceza-i teklifte bulunamaz ve bu tür soruşturma ve incelemeler toplumsal teamül sınırlarını aşmaktadır. İdareler yaptıkları bütün iş ve işlemlerinde toplumsal veya kişisel teamül sınırlarını göz önüne alarak iş ve işlem yürütmek zorundadır. İdarenin bir okul müdürü hakkındaki inceleme veya soruşturmayı diğer okul müdürüne yaptırdığı bütün inceleme ve soruşturmaya yönelik işlemlerini zamanaşımı süresini de göz önüne alarak derhal geri almasını ve yanlışından ivedilikle dönmesini beklemekteyiz Sendikamız olarak konuyu Milli Eğitim Bakanlığına ve İzmir Valiliğine bildirerek yakinen de takipçisi olacağız.”     HABER:  Engin ÜÇER  

Bağımsız Eğitim Sen Tire Genel Teşkilatlanma Sektörü İzmir İl Başkanı Resul Kara, dikkat çeken ilginç iddiaları içeren bir basın açıklamasında bulundu. Açıklamasında isimlere, makamlara ve kurumlara değinmeden eleştiri ve tepkisini ifade eden Kara’ya göre, bazı okul müdürleri ile ilgili başlatılmış olan soruşturmaları, yine başka bir okulda müdür olan meslektaşları yürütmekte ve bu durum yasalara aykırı. Kara’nın iddia ve eleştirilerinin yer aldığı uzun basın açıklamasında şu cümleler yer aldı.

“KANUNSUZ DAVRANAN İDARECİLER SUÇ İŞLEMEKTEDİR”

“Son günlerde göze çarpmaktadır ki idare suç işleyen idarecisine karşı hamiyane davranarak suçu yok sayıp, suçluyu kurtarmak için çeşitli yöntemlere başvururken hizmetlisinden memuruna tüm dik duran memurun başını ezmek için gereğinden fazla kuralcı hatta zaman zaman kuralsızca davranmaktadır.

Bir sendikacıyı yaptığı basın açıklamasından dolayı kanunen idari soruşturma açma yetkisi olmadığı halde iki tane maarif müfettişi görevlendirip soruşturma yürütmekten, kanunsuzca davranmaktan geri durmayan idarenin ne hikmetse 1739 Sayılı Milli Eğitim Temel Kanuna göre suç işlemiş Eğitimin genel amaçlarıyla bağdaşmayan ve okul müdürlüğünden el çektirilerek başka bir kuruma öğretmen olarak ataması yapılması gereken okul müdürü hakkındaki soruşturmayı bir başka okul müdürünü muhakkik olarak atayarak soruşturmanın üzerine örtmeye çalışması hiç etik ve ahlaki değildir. Bu durum ne yasalarımızla, ne hukuk kurallarıyla da bağdaşmamakta ve bu kurallara aykırı olduğu için ayrıca idarenin yapmış olduğu altına imza koyduğu bu tür kanunsuz kararlar suç teşkil etmektedir.

Bir okul müdürü hakkında diğer bir okul müdürünün inceleme soruşturması yapması, 4483 Sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin yargılanması hakkındaki kanunun 5. Maddesine aykırıdır. Bu birincisi, ikinci hususa gelince 3056 Sayılı Başbakanlık Teşkilatı hakkındaki Kanun Hükmündeki kararnamenin değiştirilerek kabulü hakkındaki kanunun 2. Maddesinin (a) ve (f) bendine aykırı olduğu için idarenin bu kanuna da muhalefet ettiği açıktır. Dolayısıyla kanunsuz davranan idare ve idareciler külliyen suç işlemektedir. Yürütme ve Denetim mekanizmasının başında yer alan idare amirleri kalkıp bu tür hukuksuz işlemlerine kendileri denetlemeyeceklerine göre bu tür hukuksuzları artık bizler gerek vatandaş olarak,  gerekse Sivil toplum Kuruluşu olarak Türkiye Cumhuriyeti Savcılıklarına suç duyurusunda bulunmak zorundayız. Ancak bu tür hukuksuzluklar için yaptığımız suç duyurularının ne hikmetse ‘Adaletin gözü kör ayağı topaldır geç ilerler ama nihayetinde hedefine ulaşır’ bahanesiyle Savcılıklarda tutulduğunu bekletildiğini görmek de bizleri üzmektedir. Biz de diyoruz ki ‘Geç gelen adalet, adalet değildir’ sayın yetkililer. Biz adaletin tecellisi için galiba yetkililerden daha fazla gayret sarf etmek zorunda kalacağız gelinen nokta bize bunu göstermektedir.

Uzun lafın kısası Danıştay 1. Dairesi’nin 1997/123 Esas ve 1997/115 Karar Sayılı Kararı ile Danıştay’ın bahse konu kararına göre emsal özelliği taşıyan Samsun Bölge İdare Mahkemesi 1. Dava Dairesi’nin 2016/88 Esas ve 2016/97 Karar Sayılı Kararına göre bir okul Müdürü Hakkında başka bir okul müdürünün inceleme ve soruşturma yürütmesi hukuksuzdur ve idareler hiçbir hukuksuzluğun altına imza koyamaz.

Diğer yandan 4483 Sayılı Yasanın 5.Maddesi gayet açıktır şöyle ki ‘…..izin vermeye yetkili merciin, bu Kanun kapsamına giren bir suç işlendiğini öğrendiğinde ön inceleme başlatacağı, ön incelemenin izin vermeye yetkili merci tarafından bizzat yapılabileceği gibi, görevlendireceği bir veya birkaç denetim elemanı veya hakkında inceleme yapılanın üstü konumundaki memur veya kamu görevlilerinden biri veya birkaçı eliyle de yaptırılabileceği, ön inceleme yapacakların, izin vermeye yetkili merciin bulunduğu kamu kurum veya kuruluşunun içerisinden belirlenmesinin esas olduğu, işin özelliğine göre bu merciin, anılan incelemenin başka bir kamu kurum veya kuruluşunun elemanlarıyla yaptırılmasını da ilgili kuruluştan isteyebileceği, bu isteğin yerine getirilmesinin ilgili kuruluşun ise takdirine bağlı olduğu , ‘vekillerin durumu’ başlıklı 14. maddesinde ise, ‘Bu kanununun uygulanmasında Vekillerin asillerin tabi olduğu usule tabi olacağı’ hükme bağlanmış olduğundan dolayı bir okul müdürü diğer okul müdürü hakkında inceleme ve soruşturma yürütemez. Yürütürse bu yürütülen soruşturma kanunsuz olur ve idareler hiçbir kanunsuzluğun altına imza koyamaz.

Diğer taraftan bu tür soruşturmalarda toplum bilir ki bir okul müdürü hakkında diğer okul müdürü hakkıyla bir ceza-i teklifte bulunamaz ve bu tür soruşturma ve incelemeler toplumsal teamül sınırlarını aşmaktadır. İdareler yaptıkları bütün iş ve işlemlerinde toplumsal veya kişisel teamül sınırlarını göz önüne alarak iş ve işlem yürütmek zorundadır.

İdarenin bir okul müdürü hakkındaki inceleme veya soruşturmayı diğer okul müdürüne yaptırdığı bütün inceleme ve soruşturmaya yönelik işlemlerini zamanaşımı süresini de göz önüne alarak derhal geri almasını ve yanlışından ivedilikle dönmesini beklemekteyiz Sendikamız olarak konuyu Milli Eğitim Bakanlığına ve İzmir Valiliğine bildirerek yakinen de takipçisi olacağız.”

 

 

HABER:  Engin ÜÇER

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve buyuktire.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.