“Ülkemizde yaşanan belirsizlik ortamı ve gerginlik söylemleri bizi endişelendiriyor !”

Önceki gün bir araya gelerek, 17 Aralık operasyonları sonrasında ülkemizde yaşanan süreç ve sonrasında günümüzde gelinen noktayla ilgili olarak kişisel değerlendirmelerini yapan Tire Sanayici ve İş Adamları Derneği (TSİAD) üyeleri, yaptıkları ortak basın açıklaması ile tepkilerini dile getirdiler. Toplantıda ayrıca, Dernekteki başkan değişimi de Tire kamuoyuna duyuruldu.

Tire Sanayici ve İş Adamları Derneği, önceki gün bir basın açıklaması yaparak, son günlerde ülke gündeminin bir numaralı konusu olan konular hakkında değerlendirmelerde bulunarak, tepkilerini dile getirdiler. 1998 yılında kurulan ve şuanda 152 üyesi bulunan Dernek’in yöneticileri ve bazı üyelerinin katıldıkları basın açıklaması toplantısı; 1 Şubat Cumartesi günü, saat 10:00’da Tuğra Kahvaltı Salonu ve Kafetarya’sında gerçekleştirildi. Toplantıda dernek adına hazırlanan ortak basın açıklaması, Derneğin yeni Başkanı Hüseyin Önkan ve görevi devir eden  Başkan Mehmet Vehpi Kaynak tarafından birlikte okundu. Okunana basın açıklaması metninde; Fetullah Gülen Hizmet Hareketi’ne gönül vermiş iş adamlarının oluşturduğu bir  Dernek’in üyeleri olarak, 17 Aralık operasyonları sonrasında yaşanan süreç, hükümetin ve Başbakan’ın kendileri ile ilgi olarak dile getirdiği ifadelerin kendilerinde yarattığı rahatsızlık ortak görüş olarak dile getirildi ve tepkiler ifade edildi. Basın açıklamasının ardından, Dernek Başkanlığına yeni seçilen Hüseyin Önkan, eski Başkan Mehmet Vehpi Kaynak’a verdiği hizmetlerden dolayı bir plaket ve çiçek takdim ederek, teşekkür etti. Önkan, Kaynak’ın Derneği’nin ‘onursal başkanı’ olarak kabul edildiğini de ilan ederek, kendisinin deneyimlerinden yararlanmak istediklerini ve bu anlamda kendisinden destek beklediklerini de sözlerine ekledi. Toplantı sonrasında, Cematin içinde yıllardır yer aldıklarını belirten ve konuyla ilgili olarak kişisel fikirlerini anlatan; Müslüm Erkut (emekli astsubay), Kadir Aksoy (esnaf) ve Arif Cön (esnaf) isimli vatandaşlar, yaşadıkları rahatsızlığı birkaç cümle ile dile getirdi. “OLUMSUZ İFADELER, CAMİAYA GÖNÜL VERMİŞ İŞ ADAMLARINI ÜZÜNTÜYE SEVK ETTİ” Hüseyin Önkan ve Mehmet Vehpi Kaynak’ın bölümler halinde birlikte okudukları basın açıklamasında ortaya konan ifade ve iddialarda şunlar dile getirildi: “17 Aralık 2013’te yapılan yolsuzluk ve rüşvet operasyonunun ardından ülkemizde yaşanan belirsizlik ortamı ve gerginlik oluşturan söylemler işadamlarını endişelendiriyor. Hükümet yetkililerinin ‘Hizmet Hareketi’ne yönelik olumsuz ifadeleri, birçok ülkeyle iş yapan ve camiaya gönül vermiş işadamlarını üzüntüye sevk etti. TUSKON bünyesinde bulundurduğu yedi federasyon 206 işadamı derneği ve bu derneklere üye 54000 işadamının oluşturduğu bu yapıya bizde TSİAD olarak 152 sanayici ve işadamı üyesiyle Tire’nin en büyük yerel işadamları kuruluşlarından olan Tire Sanayici ve İşadamları Derneği (TSİAD) olarak Hizmet Hareketi’ne yönelik karalama kampanyasına tepkimizi dile getirmek için toplandık. Hizmet Hareketi insanlığın ortak değeridir. Herkesin yüzyılın barış hareketine sahip çıkması bir vazifedir. Son günlerde yaşanan olaylar, dünyanın 160 ülkesinde büyük Türkiye ideali için çalışan üyelerimizi ve 180 ülkede eğitim hizmetleriyle ülkemiz adına adanmışlık ruhuyla hizmet eden eğitim gönüllüleri derinden üzmektedir. 17 Aralık tarihinde başlayan rüşvet ve yolsuzluk operasyonlarının ve akabinde yürütme erkinin icraatlarının, gerek ulusal gerekse uluslararası kamuoyunda yargıya müdahale tereddütleri doğuruyor. Her soruşturma olayının ardından yargı ve emniyet mensuplarının görevden alınması ve bu tasfiyelerin birkaç binlerle ifade edilen sayılara çıkması, maalesef kaygımızı arttırmaktadır. Oysa yargı, hakikat ve adaletin tecelli edeceği tek mercidir. Yasama, yürütme ve yargının birbirinden bağımsız olması, yani güçler ayrılığı ilkesi demokrasinin vazgeçilmez temel prensiplerinden birisidir.” “YAŞANANLAR TÜRKİYE İDALİNE ZARAR VERİYOR” “Bugün yaşanan durum ekonomik istikrarı tehdit etmekte, çağdaş, demokratik ve hukukun üstün olduğu bir Türkiye idealine de büyük zarar vermektedir. Ülkemizin ihtiyacı ve halkımızın talebi, Avrupa Birliği (AB) kriterleri doğrultusunda reformlara devam edilmesi ve demokrasimizin çıtasının AB seviyesine çıkarılmasıdır. Daha düne kadar camianın gerek Türkiye Olimpiyatları gibi eğitim faaliyetlerine gerek dış ticaret köprüleri gibi ticari faaliyetlerinde hizmetlerini öven, gerektiğinde birlikte göz yaşı döken, henüz 6 ay önceki Türkiye Olimpiyatları’nda ‘Yüzyılın barış hareketi’ ifadesini kullanan devlet büyüklerinin, bugün aynı hizmet insanlarını paralel yapılanma, çete, örgüt, hatta Haşhaşi gibi akıl almaz iftiralarla kamuoyunda yıpratma ve itibarsızlaştırma gayretlerini hayret ve şaşkınlıkla izliyoruz. Bunun sebebini anlamakta güçlük çekiyoruz.” “HİZMET HAREKETİ’NE GÖNÜL VEREN İŞADAMLARI AÇIKTAN HEDEF GÖSTERİLİYOR” “Temel hak ve yer alan teşebbüs hürriyetini zedeleyici söylem ve fiillerin ekonomik kalkınmaya da engel teşkil edecektir. Sırf Hizmet Hareketi’ne gönül verdi diye devlete düzenli vergisini ödeyen saygın işadamlarının izinlerinin iptalini, ülke ekonomisine hizmet eden finans kurumlarının açıktan hedef gösterilmesini teşebbüs hürriyetine indirilmiş bir darbe olarak algılıyor. Gerek yerli gerekse yabancı yatırımcı açısından Türkiye’nin güvenli bir ülke olmaktan çıkarılmaya çalışıldığını üzüntüyle izliyoruz. Hatta yediden yetmişe bütün Türk halkının gözdesi haline gelmiş, ülkemizin global markası olan Türk okullarının büyükelçilerimiz vasıtasıyla karalamaya çalışılması, bu hizmetleri gönülden destekleyen milyonlarca vatandaşımızın vicdanlarını kanatmaktadır.” “ÜLKE MENFAATLERİNDE ELİMİZİ TAŞIN ALTINA KOYMAKTAN ÇEKİNMEYECEĞİZ” “Eğer hukuk sisteminde bir hukuksuzluk varsa yine hukuk sistemi içinde çözülmesi gerekmektedir. Hizmet Hareketi, bütün partilere aynı yakınlıkta olduğunu ve ülkemiz için faydalı olan bütün projelere destek olduğunu her fırsatta ifade etmiştir. Biz de TSİAD olarak bütün siyasi partilere eşit yakınlıkta hizmetlerimize devam edeceğimizi, ilçemiz ve ülke menfaatlerini söz konusu olduğunda elimizi taşın altına koymaktan çekinmeyeceğimizi paylaşıyoruz. Dünya ekonomisinde yavaş yavaş toparlanmaların başladığı bir dönemde Türkiye’de ortaya çıkan yolsuzluk iddiaları ve bütün muhalefete rağmen kuvvetler ayrımı ilkesine aykırı olarak yargının bağımsızlığına karşı yürütülen girişimlerin ülkeyi istikrarsızlığa sevk ettiğini ve iş alemi üzerinde derin endişeye yol açmıştır. Türkiye’de bugüne kadar elde edilen kazanımla, güven ve istikrarın sivil toplum ve iş dünyasının desteğiyle kazanıldığı unutulmamalıdır. Bundan böyle tüm enerjimizi, ülkemiz için hayati önem taşıyan orta gelir gurubu barajını aşmaya, AB’ye tam üyelik çalışmalarını hızlandırarak devam ettirmeye ve en önemlisi de halkın hür iradesiyle evrensel hukuk ilkelerine uygun sivil bir anayasa yapmaya harcamak zorundayız. Türkiye’miz geldiği bu noktada pırıl pırıl, genç ve dünyada açık insan kaynağı, tüm dünyayı oyun alanı olarak gören başarılı işadamları ve markaları, köklü devlet anlayışıyla tüm bu zorlukları aşacağına olan inancımız tamdır. Tertemiz Anadolu insanının emeği ve alın teriyle kurulup yaşatılan, yaşamaktan çok ‘yaşatma’ idealiyle hareket eden, ülkesine, milletine, maneviyatına sıkı sıkıya bağlı olan, dünyanın tüm coğrafyalarında hiçbir dini, ırkı ayrım yapmaksızın fedakarane hizmet eden, göğsümüzü kabartan, bayrağımızı dalgalandıran, Türkçemizi öğreten ve Türkiye’mizin itibarını arttıran, tartışmasız bu yüzyılda Türkiye’nin en itibarlı, en büyük ve uluslararası başarıya ulaşmış sivil inisiyatifi olan yüzyılın barış hareketine herkesin sahip çıkma vazifesi olduğu unutulmamalıdır. Günlük konjonktürel siyasi çekişmeler adına ülkede doğan ve artık evrensel bir Türkiye markası ve insanlığın ortak değeri haline gelen hizmetlere ve insanlara zarar vermeye kimsenin hakkı olmadığının altını çizerek, iş dünyası olarak ülkenin huzur ve itibarı için sorumluları acilen aklıselimle hareket etmeye davet ediyoruz.”   HABER: KAMURAN KIZILBOĞA FOTO: ZÜBEYİR TABAK